Arama motorları, web sayfalarını, PDF’leri, görüntü dosyalarını vb. taramak, kataloglamak ve dizinlerine eklemek için web tarayıcıları veya botlar olarak da bilinen otomatik robotları kullanır. Buradan, her web sayfası ve dosya dizine eklenecek kadar benzersiz bir değer sunup sunmadığını belirleyen algoritma olarak isimlendirilen özel yazılımlar tarafından değerlendirilir.
Bu web sayfası ve dosya dizine eklenecek kadar değerli görülürse, algoritmaların belirlediği tespit edilen arama sonuçlarında görüntülenecek ve kullanıcının sorgusunun amacına uygun olarak listelenecektir. Bu, arama motorlarının başarısının temelinde yatan gerçektir. Bu listeler, bir kullanıcının sorgularına ne kadar iyi yanıt verirse, kullanıcının bunları gelecekte kullanması da o kadar olasıdır. Genelde, kullanıcı sayısının da açıkça gösterdiği gibi, Google’ın sürekli olarak geliştirdikleri çok karmaşık algoritmalar nedeniyle daha alakalı sonuçlar verdiği kabul edilir. Rekabet avantajlarını sürdürmek için Google’ın her yıl algoritması için 500-600 güncellemede bulunduğu düşünülmektedir.
Kullanıcıların amacı, arama motorlarının web sayfalarını sıralamada daha büyük bir rol oynamaktadır. Örneğin, bir kullanıcı “SEO şirketleri” için arama yapıyorsa, kullanıcı bir SEO şirketinin nasıl kurulacağı hakkında makaleler mi arıyor, yoksa hizmeti sağlayan SEO şirketlerinin bir listesini mi arıyordur? Böyle bir durumda, ikincisinin daha muhtemel olduğu düşünülecektir. Kullanıcının bir SEO işletmesi kurmak için küçük bir olasılık olmasına rağmen, Google (kullanıcı alışkanlıklarına ilişkin geniş verileriyle birlikte) büyük çoğunluğun şirketlerin listesini görmeyi beklediğini anlamaktadır. Bunların hepsi Google’ın algoritmasınca hesaplamaya dahil edilmiştir.